Gazze’de İsrail hükümetinin acımasız saldırıları sonucunda bir büyük soykırım yaşandığını belirten TBMM Başkanı Kurtulmuş, bugün Gazze’de katliam yapanların isimlerinin Auschwitz, Srebrenitsa katliamını yapan barbarların isimleri gibi tarihten silineceğini belirtti. Kurtulmuş, Bosna Hersek ve Türkiye halklarının derin, tarihi, kültürel bağları olduğunu, özellikle son yıllarda her alanda artan ilişkilerin bundan sonra da sürdürülmesi konusunda fikir birliğine içinde olduklarını söyledi.
Kurtulmuş, Saraybosna-Belgrad oto yolu olmak üzere Türkiye’nin gerçekleştirmeye çalıştığı projelerin en kısa süre içerisinde tamamlanmasının, bölgesel istikrarın ve güvenin sağlanması bakımından da önemli olacağını belirtti.
Bosna Hersek’in toprak bütünlüğü, egemenliği ve birliğine önem verdiklerini aktaran TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Bosna Hersek’in Dayton Antlaşmasıyla oluşturulmuş olan bugünkü statüsünün hiçbir şart altında zedelenmeye çalışılmaması, buradaki güven ve istikrarın temini ve tesisi konusunda Bosna Hersek hükümetinin sahip olduğu kararlılığa Türkiye’nin de destek verdiğini ifade etmek isteriz. Bizim özellikle bölgemizde, Balkanlar’da, Karadeniz’de, Kafkaslar’da, Orta Doğu’da, Afrika’nın güneylerine kadar inen coğrafyada bu kadar çok problem, bu kadar çok çatışma, bu kadar çok gerilim varken ayrıca Balkanlar’da yeni gerilimler istemediğimizi, bunların ne bölge halklarını ne de dünya sistemine bir katkısı olmayacağını ifade ettik, teyit ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
Her iki ülke arasında parlamenter diplomasinin imkanlarını en iyi şekilde kullanarak var olan mevcut dostluk ve kardeşlik ilişkilerini daha ileriye götürmek gerektiğini belirten Kurtulmuş, “Türkiye’de, Türkiye-Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu var, aynı şekilde önümüzdeki dönemde Bosna Hersek Temsilciler Meclisi’nde de dostluk grubunun oluşturulması için sabırsızlıkla bekliyoruz.” diye konuştu.
Görüşmelerinde, Gazze Şeridi’nde yaşanan ağır insanlık krizi karşısında Türkiye’nin tavrını ve endişelerini de dile getirdiklerini ifade eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Özellikle Bosna Hersek’te bulunduğum için daha iyi anlaşılması bakımından üç şehir üzerinden modern zamanlarda yaşadığımız insanlık trajedilerini, katliamları, soykırımları, o dönemlerde yaşadıklarımız karşısında insanların tavrını da ifade ederek hatırlatmak isterim.
Bu üç şehir Auschwitz, Srebrenitsa ve Gazze’dir. Auschwitz’teki toplama kamplarında Naziler tarafından Yahudiler önemli bir katliama ve soykırıma tabi tutulmuşlardı. Arkasından Srebrenitsa’da yakın dönemde büyük bir insanlık dramı, büyük bir soykırım yaşandı. Aynı ikisine benzer şekilde şu anda Gazze’de İsrail hükümetinin acımasız saldırıları sonucunda bir büyük soykırım yaşanıyor.”
Srebrenitsa’da bir akü fabrikasında Birleşmiş Milletler’in gözetiminde toplanan yaklaşık 9 bine yakın insanın öldürüldüğünü hatırlatan Kurtulmuş, “Dört hafta içerisinde Gazze’de 9 bini aşkın insan öldürülmüştür, katledilmiştir, bunların 4 binden fazlasının çocuklar olduğunu, bebekler olduğunu da ifade etmek isterim.” dedi.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Soykırımlar karşısında yaşanan tavırları birkaç kategoride toplamak mümkün. Bunlar ‘katliamı yapanlar’, ‘katliama destek olanlar’, ‘katliama sessiz kalanlar’ ve ‘Ne yapalım ama oldu diyerek mazlum tarafı suçlamaya kalkanlar’dır. Hiç şüpheniz olmasın ki Auschwitz, Srebrenitsa katliamını yapan o barbarlar nasıl isimleri unutulup tarihten silindilerse bugün Gazze’de de bu katliamı yapanların isimleri dahi bir müddet sonra hatırlanmayacaktır.
Esasında bütün insanlık olarak 7,5 milyar insanlık alemi olarak bir büyük sınav veriyoruz. Biz burada ümit ediyorum ki insanlığın yanında durarak, barışın, acil ateşkesin ve insani yardımların derhal ulaştırılması için sesimizi yükselterek insanlık cephesine katkı vermeye çalışıyoruz.
Nasıl bu yaşanan drama karşın acil ateşkesin ve acil insani yardımın sağlanması, bütün insanlığın ortak vazifesiyse aynı şekilde artık dünyada barışları tesis etmekte aciz olan dünyada savaşları önlemek için elinde neredeyse hiçbir imkan bulunmayan BM’nin yeniden yapılanması, BM’de milletlerin kaderinin beş ülkenin insafına terk edilmemesi için yeni bir dünya sisteminin kurulması, hakkaniyetli, adil bir sistemin kurulması için de çok hızlı çok güçlü bir çalışma dönemi içerisinde olmamız konusunda da fikirlerimizi paylaştık.”